Koşa koşa geldi. Ayağında bu kez topuklular değil ,spor ayakkabıları vardı. Hafiflemişti... Birazdan, biraz daha hafifleyecekti. Bir sürü anahtarın takılı olduğu ağır anahtarlığını şıngırtıyla çıkardı. İnsanın sorumlulukları arttıkça anahtarları artıyor, diye düşündü. Bu düşüncesine de sevindi. Özüne dönüyor, zihni olur olmadık konularda fikirler üretiyor, kendi kendine arkadaşlık ediyordu.
Kalbinde yedi kilit vardı.Yedi kilidi tek tek açtı. Bir önceki gelişindeki gözü yaşlı kendini hatırlamaya çalıştı, hatırlayamadı, anlayamadı. En sondaki odaya gitti. Cebine naftalin koyduğu adamı buldu. Artık o da "herkes gibiydi." Naftalinler erimişti. Naftalinleri yenilemediğinden mi solmuştu hisleri? Neyse ne, oh be, dedi. Adamı tuttu, kalbinin penceresinden dışarı firlattı. Daha hafiflemiş hissetti. Çıktı, kalbinin kapısındaki yedi kilidi kapattı. Kalbinin üstündeki "zaman" yazan yara bandının yapışkanı gitmişti, değmeden çıkıverdi.
Yapılacaklar listesine tik attı.Spor ayakkabılarıyla koşarak uzaklaştı. Özgürdü....
Daha önceki yazı:on:Kalp 1
sen bugünlerde ne kullanıyon :) kafan denişik :) ne demek istiyoon :) etkileyici bişey ama karmaşık :)
YanıtlaSilKafam hep güzel:))Kadın ilk yazımda aşık olmuştu, şimdi unutmuş. Onun hakkında yazdım.
SilHikayenin ilk bölümünü de ekledim.:)
Silunuttu yaniii oh iyi olmuş :)
YanıtlaSil