Adadenizi bu hafta zor bir soru sormuş :
Ev, arsa, koltuk, dolap vs. malın-mülkün sahibi miyiz? yoksa kölesi mi?
İnsanlık tarihi boyunca tartışılmış bir konu bu. İlk aklıma gelen fıçı filozofu Diyojen. Bir fıçı içinde yaşamış, var mı bir dileğin diye soran Büyük İskender'e "gölge etme, başka ihsan istemem" diye cevap vermiş. Bazen Diyojen gibiler de yaşadılar göçüp gittiler, diğerleri de öldüler, bu kadar stres niye diye düşünürüm.
Bir lokma, bir hırka; hafifçe yaşamayı isterdim ama güvende hissetmezdim kendimi. Bir kere para kazanmamız lazım. Bunun için işe gitmek lazım. İşe gitmeden, para kazanmadan yaşamanın yolunu bulamadım. Kazandığımız para ile telefon, bilgisayar, ayakkabı alıyoruz. Bunlara iyi bakmazsak eskirler, bozulurlar, yenisini almak zorunda kalırız. Yenisini almak için de para kazanmak bunun için de zamanımızı(hayatımızı) vermemiz lazım. Eğer telefonsuz yaşayabilirsek ne ala ama yaşayamıyorsak telefonumuza iyi bakıp tekrar bunu hayatımızla ödemememiz lazım. Bunun için hiç hoşuma gitmese da sahip olduğum nesnelere iyi bakmaya çalışırım.Bu durumda eşyalarımın kölesi olur muyum, bilemedim :)
Hayatımı dokuz-altı kurulmuş robot gibi yaşamaktan memnun değilim. Eşimle karar verdik, bu döngüden kurtulmak için biraz dişimizi sıkıp birikim yapıp 8 sene sonra emekli olmayı hedefliyoruz. Bunun için eşyalara değil de gayrimenkul gibi parayı katlayan şeylere yatırım yapıyoruz. Sekiz sene sonra, hala sağlığımız yerindeyken, hepsini satıp çatır çutur, özgürce yemeyi planlıyoruz.Finansal Özgürlük yazımda anlatmaya çalışmıştım.
Bu haftanın konusuna ilham veren Mülksüzler'deki gibi, ya da Ütopya'daki gibi bir dünya olsaydı hiç umurumda olmazdı. Güvende olurdum. Parasını, pulunu düşünmezdim. Maalesef kapitalist bir sistem, bireysellik ön planda. "Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiç birimiz!" en sevdiğim sloganlardan olsa da kollektif kurtuluş yolunda bir çabamız olmadığından kendimi kurtarayım bari. Bu noktada malın mülkün bilmem de , sanırım sistemin kölesiyim!
Bana sahibi değil de kölesiymişiz gibi geliyor. İhtiyaçlarımızın kölesiyiz ne yazık ki!
YanıtlaSilPlan iyiymiş, hala sağlıklıyken olabildiğince huzurla yaşamak lazım.
umarım gerçekleştiririz. seni görmek çok güzel bu arada :)
SilUmarım :)
SilTeşekkür ederim, seni de öyle 💜
Ahajahhj:):)hislerime tercüman olmuşsun..8 sene sonra benzer plan bende de var hamdolsun:):)kısmet
YanıtlaSilsekiz sene sonra gerçekleştirip yazalım :)
Silİnanmadığımız, mutlu olmadığımız bir sistemde, çarkın dönmesi için ölesiye çalışmak. Yaşamak için belli şeyleri yerine getiriyoruz, hep daha fazlas, daha konforlusu...sonu yok gibi. Emeklilikte çatır çatır yeme fikri iyiymiş. Ama işte benim koca kişisi hiç o kafada değil. Tavuk bakacak o.
YanıtlaSiltavuk bakmak da iyi fikir aslında. huzurlu bir şey gibi :)
SilEşyalara iyi bakmak tutumlulugu gösterir.Her sene birşeyleri yenilemek, üst modeli var diye oraya koşmak marifet değil sistemin istediği şey olmak demektir. Öte yandan ihtiyaçlar listesi konusunda hepimiz sınıfta kalıyoruz galiba.Buraya el atmak lazım:)
YanıtlaSilihtiyaçlar listesi konusunda haklısın. aslında az bize yetecek ama ihtiyaçlar uydurup peşinden koşuyoruz :)
SilEşyayı iyi kullanmak bencede onun kölesi yapmaz insanı. Burada mevzu başka, ben öyle anladım. Anladım da anlatabilir miyim bilmem
YanıtlaSil:))
anlatırsın bence, yazarsan okurum :)
SilÇok güzel anlatmışsınız içinde bulunduğumuz kısır döngüyü.
YanıtlaSilParanın icadıyla insanlık öldü diyorum ben, belki eskisi gibi takas sistemiyle devam etseydik bu kadar korkunç bir dünya olmazdı.
Bakıyorum da her cinayetin, her savaşın sebebi genellikle para. Üç bilezik için halasını veya anneannesini öldürenleri sık sık okuyorum. Bir değil, iki değil...insanlar para için çalışıyor ama o parayı yiyemiyor da...ideal bir toplum yok maalesef...maddiyata dayalı, kapitalist sistem insanı çürütüyor ve bozuyor. İyi insanlar için katlanılması zor oluyor:(
takas sistemi iyi olurdu ama takas edebileceğim ürettiğim bir şey yok :( ama para olmasayd iyi olurdu. parayı icat edip peşinden koşmak ne kadar kötü :(
Sil8 yıllık plan çok iyiymiş dilediğiniz gerçekleşir inşallah ne de güzel olur :) paraya pula arsaya vs köle olmak bence çok farklı bir boyut. çoğumuzun ben de dahil ihtiyaç ve gelecek kaygısı ile birikim yaptığını kendi evini hayal ettiğini biliyorum çünkü hepimiz çalışamaz duruma geldiğimizde nasıl yaşayacağız nasıl hayatta kalacağız kaygısını yaşıyoruz ve kimseye muhtaç duruma düşmek de istemiyoruz bu açıdan bakınca bir ev sahibi olmak eşya kölesi olmak değil bence. fakat çok yakın bir tanıdığımız var mesela bence o eşya ve dünyalık kölesi olmuş. kadın emekli olacak yaşa gelmiş hala çalışıyor ama ihtiyacı yok milyarlarca doları var ama harcamıyor kıyafet bile almıyor evindeki şekeri komşusundan kıskanıyor işte köle olmuş bence o yani :)
YanıtlaSilbir ara tlc de "aşırı pintiler" diye bir program vardı, sizin tanıdık bana onları hatırlattı.dediğiniz gibi birikimlerin nedeni güvenlik ihtiyacı. öyle bakınca da ihtiyaçlar hiyerarşisinin en alt basamağınızdayız. pek gelişemişiz :(
Siloyy hadi bakalım hayırlısı, az kalmııış :)
YanıtlaSilinşallah deep. gerçekleştirdiğimde yazarım, sen de yorum yapardın inşallah :)
Sileveeey :)
Sil:))
Silbiraz zor ama neden olmasın :)
YanıtlaSilDoğru söze ne denir:) Geleceğimizi mümkün mertebe güvence altına almak, ele güne muhtaç olmamak zorundayız. Fakat aşırıya kaçıp hırsımıza yenik düştüğümüz zaman para, mal ve mülkün kölesi oluruz:)
YanıtlaSilaslında biraz gamsız olmak lazım, temkinli olmak yorucu da. işte ben yapamıyorum :)
Sil