MEVSİMLER
En başta en sevdiğim mevsimdi ilkbahar. Hava ne sıcak, ne soğuk.. Her yer yeşermeye başlamış..İçimde bir coşku, sanki dağları delecek kadar güçlüyüm. Sabahları erkenden, alarmsız uyanacak kadar enerjiğim. Evet, en sevdiğim mevsimdi ilkbahar..
Lisede aşık olunca, sevdiğim çocuğu görebilmek için sonbaharı, okulların açılmasını bekler oldum.Ama hiç favori mevsimim olamadı sonbahar.
İşe başladığımda tutsak hissettim kendimi. Zamanım, mekanım bana ait değildi artık. Hayatımı kazanabilmek için, hayatımı satmıştım.Yıllık izinlerimi kullandığım yaz; ailemi görebildiğim, gezip tozup, yeni şehirler keşfettiğim zamandı. En sevdiğim mevsim yazdı artık. Yazı iple çeker oldum.
Ülkenin çivisi çıkarken, bizim iş yerinin çivisi de çıkıyordu. Personel sayısını yarı yarıya azalttılar; iş süreçleri, kulaktan kulağa oyununu oynar gibi uzadı gitti, öyle bir mail bombardımanı başladı ki posta kutuları kontrolden çıktı. Öyle bir iş yükünün altında ezilmeye başladık ki zihinlerimiz, bedenlerimiz taşıyamaz oldu bu durumu. O zaman kış kurtarıcı oldu.
Kar yağıyor, insanlar evine çekiliyordu. Hava erken kararıyor, insanlar evine çekiliyordu. İşler yavaşlıyor, hayat yavaşlıyor, uzun kış gecelerinde yorgun bedenlerimizi, zihinlerimizi dinlendirebiliyorduk. Kendime en çok zaman ayırabildiğim mevsim kış olduğundan bu defa kışları bekler oldum.
Sonra kışlar kış olmaktan çıktı. Kar yağmaz, hava soğumaz oldu.İnsanlar öyle borçlandı ki, eski borçlarını yapılandırmak, üstüne yenilerini borçlanabilmek için bankadan çıkmaz oldu. Vatandaşı borçlandırıp, sahte refah algısı ile işleri yürütmek politika haline gelince insanlar bankalara bağımlı oldu. Kış aylarında bizim işler çığ gibi büyür oldu. Dört mevsimi tüketen bana da başka mevsim bulmak şart oldu..Biraz yavaşlayalım artık...
Ne güzel bir yorun olmuş kendimi sorguladım ende hangi mevsim benim ki diye
YanıtlaSilHissetmek için zamanı olana mevsimlerin hepsi ayrı güzel..
SilHaklısınız, artık umudumuzu, beklentimizi yitirmeye başladık. Video da cuk oturmuş, biraz durup düşünmemiz lazım, nereye gidiyoruz toplum olarak.
YanıtlaSilEvet,biraz yavaşlayıp, eskiye dönmek gerek..
SilTeşekkür ederim. Maalesef hüzünlü.
YanıtlaSilMevsimler ve mevsim algıları... İlkbaharı ben de severim :) Sonbaharı da severim :) Yaz ve kışın da kendilerine göre güzellikleri var :) İçerik olarak biraz karamsar olsa da güzel bir yazı okuduğumu düşünüyorum :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilÇok.teşekkürler..
Silhımmmm beşinci mevsim bulalıııım :)
YanıtlaSilYa da eski mevsimlerimiz geri gelsin!
SilSonbaharcılar ve ilkbaharcılar hassas ruhlu insanlar oluyor, sonbaharcıyım ben de bana sükuneti hatırlatıyor.
YanıtlaSilSonbaharın renkleri de çok güzel..
SilMerhaba yazdıklarınıza çok katılıyorum ama yorumları okudum ve verdiğiniz yanıtların çoğunda eskiye dönelim gibi bir cümle kurmuşsunuz. Bence zaten geri geri gittiğimiz için bu haldeyiz. Daha ilerici, daha yenilikçi ve akılcı olmalıyız bence bunların tüm çözümü bu:)
YanıtlaSileskiye dönmek derken zamanın daha yavaş aktığı, mevsimleri hissedebilmek için durabildiğim zamanlardan söz etmiştim.tabii ki ağaçlar gibi kökler üzerinde yükselip ilerlemek lazım. ama ilerlerken kökler(kurucu değerler) olmalı. okuduğunuz için teşekkr ederim :)
SilAh peki öyleyse yanlış anlamışım, üzgünüm:)
SilBir bakıma da aslında eskinin güzellikleri dururken, yeninin de yararlı tarafları alınmalı, ortaya o zaman güzel bir şeyler çıkar herhalde...
:))
SilMevsimler başlığı ile hâlimizi ahvâlimizi ne de güzel dökmüşsünüz ortaya.
YanıtlaSil"Vatandaşı borçlandırıp, sahte refah algısı ile işleri yürütmek politika haline gelince insanlar bankalara bağımlı oldu."
İşte şu cümle günümüzün fotoğrafıdır. :(
ne yazık ki öyle, ve pek çok kimse hala farkında değil :(
Sil