Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2019 DAN 2020 YE...

2019 DAN 2020 YE...  2000'e girerken lise sondaydım.Ne tantana kopmuştu ama. Sabah milenyum, akşam milenyum; aşağısı milenyum, yukarısı milenyum..Sonra girdik, bir şey değişmedi :) Hayal kırıklığına uğradım; ama geçmiş yılın muhasebesini yapmaktan  önümüzdeki sene için dilekler tutmaktan vazgeçmedim. Seviyorum, bundan sonra da devam edeceğim. Yeni yıl benim için yoğun geçen iş gününün ardından gelen  tatlı koşuşturmaca, ışıklı sokaklar, yüzüme çarpan,uyandıran, temiz kar kokusu demek... 2019 un bilançosuna gelirsem: 2019 da sağlık, mutluluk, huzur dilemiştim. Çok şükür hepsi benimleydi.Çok az şey hedeflemiştim.   -2019 da daha çok yoga yapacaktım, istediğim sıklıkta yapamadım. Hatta bu konudaki performansım çok düşüktü. -Yeni yemekler denemeyi, daha çok pişirmeyi hedeflemiştim.Öğlen yemeğimi evden götürecektim. Bunda çok iyiydim işte. Bana ve yine bana teşekkür ediyorum :) -Ajanda (bullet journal) kullanma alışkanlığı geliştirecektim. Bu konuda istediğim ka

KALİMBA

KALİMBA Kendimi bildiğimden beri Türk eğitim sisteminin ezberci olduğu lafını duyar, çok üstünde düşünmeden de bu konuda ahkam keserdim.31 yaşımda bir aydınlanma yaşadım ve Türk eğitim sisteminin bir ürünü olan şahsımın  vasıfsızlığını fark ettim. Bugün yaşadığım ve toplum olarak yaşadığımız pek çok sorunun nedeni olduğunu açıkça görebiliyorum artık. O kadar yıl beden eğitimi dersi almış olmama rağmen ne anatomi bilirim, ne de bireysel veya takım sporları ile ilgili bilgim vardır.O kadar saat  biyoloji dersi almış olsam da lenf sistemi diye bir şeyin olduğunu yeni duydum mesela. Rengarenk flütlerle sınıfları doldurmuş ancak ne flüt çalmayı, ne de başka bir enstrüman çalmayı öğrenememişimdir. Ortaokulla tanıştığım İngilizce'yi, üniverstede amacı diplomat yetiştirmek olan İngilizce(!) Uluslararası İlişkiler bölümünden başarıyla(!) mezun  olduğum halde ne konuşabiliyorum, ne konuşulanı anlayabiliyorum.  Hayatımın okulda geçen saatlerine üzülüyorum. Keşke üniversite yıllar

ROMA

ROMA İtalya tatilimizin son durağı Roma'ydı. Floransa'dan trene geldik Roma'ya. Tren istasyonu otelimize yürüyüş mesafesindeydi ve bu seferki otelimizin çalışanları çok ilgiliydiler. Şehir haritası üzerinden nereye nasıl gideceğimizi büyük bir istekle anlattılar. Eşyaları bırakıp hemen sokaklara attık kendimizi. Roma'da turistlerin gezdiği noktalar birbirine çok yakın, yürüyerek ulaşılabiliyor. Biraz yürüyünce güzelim Kolezyum çıkıverdi karşımıza. Ama önündeki devasa kuyruk gözümüzü korkutunca burayı sonraya bırakıp yürümeye devam ettik, Vittorio Emanuele Anıtı karşılaştık. Vittorio Emanuele Anıtı Bembeyaz mermerden,1885 yılında yapılan binanın dışında merdivenler, sütunlar, göz alıcı heykeller ve adı bilinmeyen bir İtalyan askerinin kabri ile bu kabirde yanan sönmeyen bir ateş var. Merdivenlere oturmak yasak olduğundan ayakta durmak zorundasınız, bu da biraz yorucu oluyor. Binanın  içinde eski İtalyan bayrakları, paraları,savaş madalyaları gibi İta

BÜYÜ DÜKKANI-YEŞİM TÜRKÖZ

büyü dükkanı BÜYÜ DÜKKANI-YEŞİM TÜRKÖZ Kitaplığımdaki okumadığım kitapları bitirmeden yeni kitap almama kararı aldım. Okumadıklarımdan biri de Yeşim Türköz'ün Büyü Dükkanı kitabıydı, okumuş oldum. Yazar, uygulamalı klinik psikolog; kitaptaki öyküler de "psikodramanın, 'Büyü Dükkanı' isimli tekniğinden esinlenerek kurgulanmış. Tekniğin kullanıldığı psikodrama oturumlarında, Büyü Dükkanı olarak tanımlanan bir sahne hazırlanır. ....Sahnede grubun yöneticisi dükkan sahibi olarak, gönüllü başka bir üyesi de müşteri olarak rollerini alırlar. Dükkan sahibi ile müşteri arasında bir pazarlık başlar. Ustaca yapılan bir pazarlığın sonunda müşterinin, Büyü Dükkanı'ndan alabileceği en iyi şeyi alarak çıkması beklenir. Ama bu, her zaman müşterinin en fazla istediği şey olmayabilir. Oyundaki başarının sırrı, pazarlığın inceliğinde gizlidir." Kitap, güzel bir vadinin içinde kurulmuş Büyü Dükkanı'na gelen müşterilerle, yaşlı, bilge satıcının pazarlığını k