Ana içeriğe atla

DOĞA

Sonbahara geçiş dönemi uykuya ihtiyaç duyarım. Geçen hafta, özellikle hafta sonu bol bol uyudum. Sonrasında çok uyumanın da bana iyi gelmediğini bir kere daha anladım. Fazla uyku baş ağrısı ve uyuşukluğa neden oluyor. Bir de hayatımı çar çur ediyorum hissine. Çok ihtiyaç varsa arada sırada abartmadan uyumalı.

Sardunyalarımın bu sene pek tadı yok. Oysa ilkbaharda her birinin toprağını değiştirip bakımını yapmıştım. Bu durum biraz canımı sıktı bu sene. Neyse, seneye toplarız. Hafta içi iş ve koşuşturmacadan dolayı mutfakta yemek yiyoruz. Hafta sonu verandanın tadını çıkarabiliyoruz. Sardunyalar tat vermese de yine de onlara bakıp yemek yemek keyifli.





Güneş gitmeden misafir ağırlayalım diye her hafta dost bildiklerimizi davet ediyoruz.Bu hafta da konuklarımız vardı. Bahçede misafir ağırlamak yorucu da olsa evdekinden daha kolay. Yine de popomda pervane varmışçasına sürekli ortalarda gezinip bir şeyler yapıyorum, ertesi güne pestilim çıkmış oluyor. Ama beraber yemek yemek, sohbet etmek güzel. O kadar yorgunluk olacak diyoruz.

 Herkes de öyle mi olur bilmiyorum, her şey üst üste gelir bizim hayatımızda. Tatile tam gidecekken verdiğimiz dolap siparişinin geleceği tutar. Onun dağınıklığı ile uğraşıp yorgun argın tatile çıkarız mesela. Ya da bu pazar olduğu gibi misafir gelir, ertesi güne şehir dışında toplantın olur Olayları sindirmeden yeni olaylar üst üste gelir.Neyse ki yeni şubem sakin de sürekli bir hareket yok, boşlukları hissedebiliyorum. Kendimi toplayacak zamanım  oluyor.

Bahçede kedi sayısı üçe çıktı. Sürekli beslediğim kedi dışında diğer kedilere üzülüp mama veriyorum. Bu sefer onlar, " bu mıntıka bizim " diye eski kediyi dövmeye başlıyor. Geçen sene de böyle olmuştu. Sevgili Çiko'm (ilk foto) biraz eziliyor ama diğerleri  ile de bir hukukumuz oldu, geriye dönemem. Ama kendime söz "çok kadın  hiç kadın " diyen Teoman'ı dinleyeceğim. Seneye tek kedi, fazlası yok. Diğer kedilere de "alan el veren eli görmemeli " prensibi ile görmeden mama vermeli. Ve orman kanunlarını kabul etmeli,  herkesle yakın olamazsın, kedi bile olsa. Evcilleştirmekle ilgili ne demişti tilki? " Sen benim için dünyada  bir tane olursun, ben de senin için.."


 

Geçen sene sağa sola mama bıraktığımdan bahçeye sansar ve tilki dadanmıştı. Bu sene kaplarda mama bırakmıyorum,yemek bulamıyor hayvanlar ama kediler yemeklerini bitirmediklerinde kalana sansar geliyor. Koku duyuları muazzam. Bu sene sansar dışında, sürekli çimlerde kazı yapan bir köstebek ve kedi mamasına dayanamayan kirpiler var. Bir de ıvır zıvır deposunda tek bana görünen krem rengi bir kertenkele var. Yaz başında üç  tosbağa yerleşmişti, artık yoklar, nereye gittilerse.

Çimlerimiz yoncaya döndü,  bu nedenle köstebeğin zararını pek umursamıyoruz. Yine de  can sıkıyor tabii. Boş soda şişelerini  toprağa gömün, yankı yapar, köstebek sesten rahatsız olur gider diye okuduk, bir sürü şişe gömdük, fayda etmedi. Şerefsiz köstebek  inadına şişenin dibini kazıyor.



Bir de bu sene sık sık peygamber böceği  ziyaretimize geliyor. Instagramda müzikle dans ettiklerini görmüştüm. Mezdeke açtım olmadı, Mozart çaldım lirik dans etmedi. Bana sinirlenip uzaklaştı son gelen.  Anneme bahsettiğimde çocukken "yat,kalk,namaz kıl " dediklerinde böceğin elini kolunu hareket ettirdiği söyledi. Bir daha görürsem öyle yapacağım.



Bu dünyada bana en iyi gelen şey doğa sanırım. Doğayı fark ettiğimde dünya, yaşamak güzel geliyor.








Yorumlar