Ana içeriğe atla

2020 SAMSA'SI (2. BÖLÜM)


İş yerine geldi, bilgisayarını açtı, hazırlaması gereken kurum ekstrelerini hazırladı. Sonra kurum hattını açtı. Açar açmaz telefonu çalmaya başladı, cep telefonuyla konuşurken masadaki sabit telefon çaldı, o sırada gelen müşteri burnuna banka kartını uzatıp bir şeyler söyledi. Telefonla konuştuğunu, biraz beklemesini işaret diliyle anlatmaya çalıştı. Telefonu kapattı, masada çalan telefona bakamadı, kartını burnuna sokan müşterinin işini bitirip gönderdi. Önündeki kredi talebini değerlendirmek için dosyayı açtı.

Daha dosyayı inceleyemeden emekli maaşını alan müşterisi geldi, onun bireysel kredisini verdi. Onu gönderdi, tam kurumsal kredi dosyasını açmıştı ki, kredi kartı ekstresi gelmeyen bir müşteri geldi. Onu gönderdi, internet şubesinden alınan kuruş masrafa itiraz eden müşteriye durumu anlatmaya çalıştı.Adam masrafın soygun olduğunu, bankanın dolandırcı olduğunu filan söyledi. Kuruşluk masraf üzerine on dakika konuşuldu. Bazen bu ülkenin insanını anlamıyordu. Tüm anayasal hakları gasp edilirken, emeklilik yaşı uzarken, emekli maaşı düşerken sesi çıkmayan insanlar küçücük çıkarları, günlük sıradan işlerinin kısa sürede bitmesi, sıra beklememek gibi basit konularda cengavere dönüşüyor, adeta bordo bereliler gibi mücadele veriyordu. 

Yazıklar olsun diyen müşteri  gitti, yeni kurumsal kredi başvurusu geldi. Gelen müşteriye değerlendirme sürecinin uzun süreceğini, salgından dolayı eksik kadro ile çalışıldığını,üstüne üstlük talebin çok olduğunu anlatmaya çalıştı. Müşteri ise ödeme yapması gerektiğini, bunun için kendi dosyasına öncelik verilmesi istediğini belirtti. Sırasını beklemeden torpil isteyen müşteriye mümkün olmadığını anlatmaya çalıştı, anlatamadı, bir şekilde başından savdı.Yeni başvuru geldi, aynı laflar tekrar edildi, bu müşterinin de işi çok acildi, borç ödemek için borç bulmuştu falan filan. Hiçbir başvuru sahibi sırasını beklemeye razı değildi.

Hazırlaması gereken kredi dosyasını açmak üzereyken kurum içi mesajlaşma programından acil bir maili cevaplaması gerektiği bilgisi geldi. E posta  kutusunda okunmamış 750 elektronik posta vardı. Satıştan gelen hedef maillerinin yanında günlük zıttırı pıttırı değişen mevzuat, müşterilerle ilgili gelen bilgilendirme mailleri vardı:

"Bilmem kim hesabına para yatırdı, gecikmiş taksitini al."
"Bilmem kim şubeye girdi, sıra aldı."
"Bilmem kim şubenizde gaz çıkardı."
"Tarafınıza 10800 e-eğitim atadık, ay sonuna kadar bitirin."
" Sayın yöneticimiz XX, şubenizin gösterdiği başarıdan dolayı şubenizi kutluyor, aslansınız, kaplansınız. Yeni verdiğimiz şu hedefi de tutturursunuz. Sıkıysa tutturmayı".

E-posta kutusundaki maili cevapladı. Posta kutusunu temizleyememek üstünde baskı yaratıyordu. Bu kadar çok e-posta gönderilmesinin çalışan performansını düşürdüğüne yönelik bir araştırma okumuştu ama bu araştırmayı okuyan tek kişi olmalıydı ki  mail bombardımanı devam ediyordu. İç çekti, hazırlaması gereken dosyaya başlayacaktı, müşteriler geldi ardı ardına. Bazılarına işleminiz "onayda " dedi. En sık söylediği yalan buydu, "krediniz onayda". Çünkü başka türlü rahat vermiyorlardı, başvuru yapan her gün gelip akıbetini soruyor, telefon beklemiyordu. "Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, incinirsin, yine de sen bilirsin " dedi içinden. Böyle böyle akşam oldu. Dosyaya bakamadı. Beynini hissetmiyordu. Kendini suyu sıkılmış ıslak çamaşır gibi tükenmiş hissediyordu... 

Yorumlar

  1. çok iyi bilirim dosyanız onayda yalanını :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankacı olaraksa beni anlıyorsunuz. Müşteri olarak anlıyorsanız üzgünüm,
      yetemiyorum:((yoksa kim ister ki??

      Sil
  2. İşiniz zor ama internet bankacığı bitirecek şubeleri benden söylemesi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ona biraz daha var. ben emekli olurum herhalde. .uzmanlık gerektiren kredilerin dijitalden verilmesi zor. onun dışındaki işlemler taşınabilir, çok da iyi olur. yeni kuşak bunu becerebilir de.. ama atmden parasını çekemeyen çok büyük bir kitle var. tapu başvuru işlemleri dijitale taşınmış, vatandaş beceremeyip emlakçılara gidiyor. yeni yeni iş kolları ortaya çıkıyor. dijitale geçse bile yapamayan insanlar için aracılar türeyecektir :)

      Sil
    2. Fatura merkezleri gibi aracılar mı olur.

      Sil
    3. 50-70 yaş arası için birilerinin bu işleri yapması gerek, bu nedenle aracılar olur.

      Sil
  3. Bankacı olarak anlıyorum ... sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Bu ne kadar güzel bir yazı olmuş. Bazı yerlerde güldüm maillerde falan müşteri ... yaptıda haykırdım. Insanların bazı haklarına gasp edilmesine rağmen bunun farkında bile olmadan yaşam sürüp gündelik alelade seylerde hunharca tepki vermeleri cidden komik.bankaya bir daha ki gidişimde birde bu gözle bakacağım. Ama galiba olayın sitematik ilerlemesi,olayında bankada geçmesi her ne kadar sizlerde bizim gibi insanlar olsanız da sizi mekanizma gibi algılamamıza sebeb oluyor.cünkü bende normalde rahat bir insanken Bankaya gidince ciddi bir hale bürünüyorum nedense:)) kabalık değilde kasıntılık:*(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de müşteri olarak başka bankaya gittiğimde gözümü dikip müşteri temsilcisine bakarım ki beni fark etsin, sıram hemen gelsin :)) insanla çalışan her sektörde bu tür sorunlar oluyor da banka sistemi yanlış kurgulanmış, randevulu sistem olsa kimse helak olmaz aslında. ama işte çok komik şeyler de yaşıyoruz :))

      Sil
  5. he ya de mi yaa valla zor iş de mi, müşteriler de böyle ıvır zıvır saçma sapan şeyler için gelir, rahatlamak için samsaaaa çılgın bir iş buuuu amaa müşteri haklıymış her zaman peh :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya saçma sapan bir döngü. Bakalım kahramanımız bu döngüden çıkabilecek mi?

      Sil

Yorum Gönder