ALINTI |
Bakışlarını odada gezdirdikten sonra içine çevirdi gözlerini. Vücüdu gerilmişti, kambur duruyordu, boynunda feci bir ağrı vardı, bir de hiç susmayan gıcık iç sesi. İç sesinin eğitilmiş haliydi bu, daha saldırgan zamanları olmuştu ama psikoloji kitaplarıyla filan duymamayı öğrenmişti biraz. İyi hissetmek için yaptıklarını düşündü. Kişisel gelişimcilerin yeni yeni popüler olmaya başladığı zamanları.. Dünyanın parasını verip çekirdek inanç çalışması yaptırmıştı mesela..Sonuçta ödediği paranın acısı kalmıştı elinde,. Şimdiyse elini attığın yer yaşam koçuydu. Tiksinmişti kişisel gelişimden.
Düşüncelerini odaya giren sekreterin "Arzu Hanım sizi bekliyor" diyen sesi böldü. Odaya girdi, yarım saat sonra önce odadan sonra binadan çıktı.Yandaki eczanenin önüne gittiğinde elinde "prozac" yazan reçeteye kuşkuyla baktı.Arzu Hanım "bu seni kıpır kıpır yapacak" demişti. Eczaneye girecekti ki vazgeçti, yırtıp attı reçeteyi. Bu filmi görmüştüm dedi, beynini pelteye çevirecek bu ilaç sorunlarının çözümü olamazdı...
prozac kullanan çokmuş evet yaa. kullanmasın yazık onaa :) bi roman var, prozac nation :)
YanıtlaSilDuymamıştım prozac nationi:) ben bu kahramanı nasıl mutlu edeyim bilemedim:)
Sil