AĞAÇ EV SOHBETLERİ #64

 

Bu haftanın konusu yine Andromeda'dan :)

İnternette vaktinizi nasıl geçiyorsunuz? 

Bilgisayarlarla ilk tanışmam ortaokul yıllarımda oldu. Okulumuzda bir bilgisayar sınıfı vardı. Anahtarı İngilizce öğretmeninde durur, derslere de o girerdi. Sınıfa ayakkabı ile girmek yasaktı, bilgisayar derslerinin olduğu günler evden terlik getirir, derse terlikle girerdik. Artık bilgisayarlar ayakkabı görünce çalışmıyor muydu, yoksa olaya törensellik mi katılmak isteniyordu bilmem. Derslerde konu MS DOS tu ama Türk eğitim sistemi işte öğrenemedik.

İnternetle tanışmamsa üniversite. Yahoo, Altavista.. Arama motoruna arayacağım kelimeyi yazıp "enter"a basınca sonuçların listeenmesi, kendimi dahi (!) gibi hissetmem..Eşin dostun bana bilgisayardan anlıyor muamelesi yapması filan, komik zamanlar buradan bakınca.

Şimdiyse elim kolum internet. Ekran başında çok zaman geçiriyorum bazen. Gereksiz.Aklıma her geleni  google'a soruyorum, "canım sıkılıyor" filan yazdığım da oluyor. Haberleri Twitter dan takip ediyorum. Instagramda bana enerji veren kişileri veya düzenli beslenme, sıfır atık gibi hesapları takip ediyorum. İki platformda da fake adresim var, paylaşım yapmaktan çok, öğrenmeyi tercih ediyorum. Bunun dışında eskisi kadar tat vermese de ekşi sözlük, film izlemek için Netflix, haberleşmek için whatsapp ve tabi blogger.. İnternet hücrelerime kadar işlemiş durumda. Gerektiği zaman yararlanmak güzel de lüzumsuz da çok zaman harcıyorum. Bu konuya düzenleme getirmeyi düşünüyorum.

İnternetle ilgili sıkıntım  çöp bilginin çok olması.  Google'nın nitelik sıralaması yapması gerektiğini düşünüyorum. En nefret ettiğim "size internetle ilgili bilgi vereceğim, internete nasıl girersiniz, nasıl internete girersiniz, internete nasıl girilir....vb vb" diye devam eden sayfalar. Bir de yemek tarifi arayınca ya da sağlıkla ilgili arama yaptığımda haber sitelerinin çıkmasına deli oluyorum. Onun dışında internet çağında yaşamayı çok seviyorum.