Ana içeriğe atla

#sevgili günlük


Netflix'te Kominsky Method adında şeker bir dizi var. Dizi, 60 yaş üstü insanların hayatlarını komik bir şekilde anlatıyor. Yaşlı insanlar söz konusu olunca da prostat sorunları, hastalıklar, ölüm gibi konular işleniyor.Haftalık duygu değişimlerimi, hayat akışımı  anlattığım "sevgili günlük"   bölümüm de bana o diziyi anlatıyor. Her hafta açıp oram ağrıdı, buram ağrıdı yazıp kapatıyormuşum gibi geliyor :))

Ama oram ve buram ağrımaya devam ediyor. Sinüslerim öldürdü beni bu hafta. İki günlük yoğun bakım sonrası biraz genzime akmaya başladılar ki hiç hoş bir his değil. Yine de alnımdaki doluluk gittiği için şükran duyuyorum.

Üst üste hasta hissettiğim için yeni bir karar aldım. Yılbaşında aldığım tüm kararları ve hedeflerimi iptal ettim. Tek istediğim sağlıklı ve neşeli olmak. Kendime o kadar okuyacağım, bu kadar izleyeceğim diye baskı yapmayı bırakıyorum. Sağlıklı olmanın yolu doğru beslenmek, hareket etmek ve stresten uzaklaşmaktan  geçiyor nereye baksam. Ben de o doğrultuda yaşamaya karar verdim.

Ben stresten uzaklaşmak istedikçe müşterilerim beni delirtiyor. Yıllardır çalıştığım müşteriler bile bu ara bir tahammülsüz oldu. Herkes bağırıp çağırıp duruyor. Şaka gibi gerçekten. Cuma tam mesai bitecek, ama nasıl mutluyum o günde- akşam bir telefon: "Talimatımız oldu mu?" "Talimat saati dışında gönderdiğinizden ertesi gün yapılacak" dedim. "Peki talimat saati içinde gönderdiğim şu işlem noldu?" dedi. "Öyle bir talimat gelmedi bana" dedim."Yasin Bey size teslim etmiş, zarfı açmışsınız. Ay sonu hesapları kapatamıyorum vb vb "dedi.Nasıl bağırıyor ama. Şöyle bir durum var talimat aldığımı hatırlamıyorum. Diğer iki talimatı hatırlıyorum ama o talimattan haberim yok. Ama öyle yoğun çalışıyoruz ki, bir saniye boş kalmadan sürekli işten işe koşuyoruz, benim hafızam yok artık. Gerçekten yok.Adama diklenemiyorum onun için. Otomatiğe bağladığım için acaba adam talimatı verdi, ben çöpe mi attım, ya da başka bir dosyaya mı taktım bilemiyorum. Yarın kamera kayıtlarını izlemeyi düşünüyorum öğle arası, çünkü nolduğunu merak ediyorum.

Kendi dertlerim bir yana sevdiklerimin yaptıkları hataları görünce dayanamıyorum, kendi iyilikleri için davranışlarını değiştirmeleri için sürekli uyarma, motive etme ihtiyacı duyuyorum. Sevdiklerimiz bizi toplamalı değil mi? Kardeşim benim "kamu spotu" gibi olduğumu söylüyor. Benim teyzelerim çok titizdir. Teyzemin biri gençken her gün evi süpürür, siler, tüm halıları da silerdi. Her gün.. Şimdi yürüyemiyor. Kilo vermesi lazım. Gençliğinde ev işlerine gösterdiği özeni bedenine gösterip hareket etseydi şimdi bu kadar acı çekmeyecekti. Aynı hatayı kardeşim yapıyor, uyarıyorum, "kamu spotu" oluyorum. Oysa ona bir şey olacak, kiloları yüzünde kalp krizi geçirecek diye ödüm kopuyor. 

 Böyle blogcan. Saksıların değişeceği,  halıları yıkanacağı, sosyal hayatın başlayacağı Mart ayına girerken bende durumlar böyle. Annemin ördüğü patiği giyip, annemin ördüğü battaniyenin altında, annemin kuruttuğu incirleri yiyerek güvende hissetmeye, iyileşmeye çalışıyorum...



Yorumlar

  1. Netflix gelsin bizim yaşlı apartman sakinlerimizi, amcalarımı, teyzelerimi çeksin, inanılmaz bir kaynak hemde oyuncu ücreti vs yok:-))

    Bu arada sinüsüt denilen rahatsızlığı zamanında üst seviye çekenlerden biriyim ve sizi çok iyi anlıyorum. Ameliyat oldum ve belki 20 yıldır saçıma bir şey sürüp yada banyo sonrası dışarı çıkmıyorum. Nasıl içime işlediyse o ağrılar halen korkarım.. Kararlar ve hedefler olsun ama zorlayıcı değil mümkünse rahatlatıcı:-)

    Şimdiden kavgasız, gürültüsüz ve tabi ki sağlıklı bir hafta olsun:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinüzit gerçekten zorluyor. Ameliyatı olmayı düşünüyorum, çünkü geçmiyor. Sağlıklı ve neşeli olmaya karar verdim, bu sene de bu kadar olsun. İyi dilekleriniz için teşekkürler:))

      Sil
  2. Haklısınız, en önemlisi sağlık. Sağlıklı günler dilerim.
    Sevdiklerimi uyarmaktan bir parça uzaklaştım ben. Koca insanlar aptalca davranıyorlarsa artık bunun sorumluluğunu üzerimde gibi hissetmemeliyim. Gerçi arada yine tutamıyorum kendimi, o ayrı:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiklerim söz konusu olunca göz göre göre, göz yumamıyorum ben de. İyi dilekleriniz için teşekkürler:))

      Sil
  3. Geçmiş olsun.
    Bende hiç plan insanı değilimdir.
    Insanın yapısı öyleyse yapacak birşey yok.
    Bunu hem size hem size laf söyleyenlere diyorum.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Plan yapmayı severim de bu ara uygun dönem değil sanırım. Akışa bırakalım:))

      Sil
  4. Çok geçmiş olsun... Gerçekten sağlık olmayınca maalesef hayatın tadı tuzu olmuyor. En önemlisi sağlık gerçekten...

    YanıtlaSil
  5. Öncelikle geçmişler olsun..Bi de küçük bi öneri; gelen defter diye bişey var bazen mucizeler yaratıyor denediniz mi hiç:):)

    YanıtlaSil
  6. Geçmiş olsun, inşaAllah çabuk atlatırsınız, tosbaganin günlüğünü sevdim ben:)

    YanıtlaSil
  7. Ama anneler nasıl bir koruyucu melek. Sağlıklı olma ve herşeyden önce ruhen ve bedenen kendine yönelme haklı bir karar olmuş tosbağa günlüğü. Yazıların anasayfama düşmüyor nedense acaba taslak yazıp sonra mı yayınlıyorsun öyleyse yayınlama saati taslak saati mi? Yoksa otomatik mi belkide gözümden kaçmıştır. Umarım şimdi daha sağlıklısındır

    YanıtlaSil
  8. O diziyi çok gülerek izlemiştim :) Ve yazının başındaki patiklere bayıldım, nasıl zarifler. Kullanmaya kıyamaz insan <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dizi çok komik, kendimi görüyorum kahramanlarda. patiklerimi bu sene giymeye başladım, hem zarifler hem de sıcacıklar :) teşekkür ederim :)

      Sil

Yorum Gönder