Ana içeriğe atla

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 105

 

Ağaç Ev Sohbetleri'nin bu kadar uzun soluklu olacağını düşünmemiştim. Tam 105 hafta olmuş.. 105. hafta konusunu da Deepsi önermiş : 

"Neden kitap okuyorsunuz?"

Okumayı öğrenmeden babam Can Çocuk kitapları serisini dizmiş eve. Babamın yönlendirmesi ile okumaya başladım ve çok sevdim. Kitaplarla  farklı dünyalara girmeyi, karakterle özdeşleşip heyecanlanmayı, korkmayı, bin bir duygunun içinde yaşamayı, her şeyin mümkün olmasını çok sevdim. Çocukken okumayı daha çok severdim. Çünkü kitaplarda hep iyiler kazanıyordu. Hayat kolaydı.Cinsellik, para gibi çetrefilli konular yoktu. Arkadaşlarımla oyun oynarken bir an önce bitse de eve gidip kitabıma gömülsem diye sabırsızlanırdım. Annem babam kızınca gizlice el feneriyle yorganın altında okumaya çalışırdım. Bir de kitapların, derslerin hep doğruları söylediğine inanırdım. Büyüyüp öğrendikçe kitapların da yalan söylediği anladım ve eskisi kadar keyif almaz oldum. Yine de okumayı seviyorum.

Okurken hayal gücümle yağmuru, rüzgarı hissetmek hala çok güzel. Kitaplardan çok şey öğreniyorum. Bir de yeni dijital dünyanın bir kölesi olsam da  korkuyorum. Kitaplar sanki eski dünyaya bağlıyor bizi. Onun için okumayı önemsiyorum. 

Eskisi gibi okuyamıyorum ama. Bundan da dertliyim. İş, ev sorumlulukları okumamın önümdeki engelken, asıl büyük engelim kendi seçimlerim aslında. İnstagram, Twitter bağımlılığım. Bir şey yaptığımda yok saçma sapan kaydırıp duruyorum ekranı. Eski sevgilim okumaya dönmeyi düşünüyorum. 

Yorumlar

  1. Samimi, güzel bir paylaşım olmuş, katılıyorum. Küçükken her şeye olumlu, güzel bakardık. Ben de fırsat buldukça okumaya çalışıyorum. :)

    YanıtlaSil
  2. aa insta twitır mı ya boşver yaaa boş işler onlar, twitırda gündeme bakcan tamam işte beş dakka, insta da beş dakka reels tamam :) yalan diyorsan o zaman bak yalan romanlar okuycan yani hayal, kurgu romanlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deepsi gündem bağımlısı olmuşuz , sürekli ekşın var bizim ülkede, Twitter'a bakmasam çok şey kaybedecek gibi oluyorum. Ama bırakmam lazım, ilk işim bu olmalı.

      Sil
  3. Çok içten, güzel bir yazı olmuş. İnternet dipsiz bir kuyu gibi. Kolay tüketmeye alıştığımız için kolaya kaçıyoruz sanırım. Kitaplar alan istiyor, odak istiyor, çünkü her şey dikkat dağıtmak için yarışıyor. Öyle kitaplara denk gelmek lazım ki unuttursun her şeyi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten internet dipsiz kuyu. Derinlik yok ama, yüzeysel şeyleri tüketip yetiniyoruz.kitapmokumaya kararli olmak ve dediğin gibi dikkat dağıtıcıları uzaklaştırmak gerek.

      Sil
  4. Özdisiplin şart,sosyal.medyanile ilgili ben de sürekli karar alıyorum ama muvaffak olabilmiş değilim.ama olacak gibi değil,. Çöpe gidiyor hayat. Teşekkür ederim yorumun için:)

    YanıtlaSil
  5. Önce facebook'u bıraktım. Arkasından gelen Twitter, instagram zaten çok fazla ilgimi çekmedi. Kitaplar eskiden yalan değildi doğru değil. Her dönem farklı düşünceler içeren kitap bulabilirsin. Kitaplar bazen bilmeden bazen bilerek okuru bir ideolojiye, bir algıya yönlendirmeye çalışır. Burada esas mesele her görüşten değişik kitaplar okuyup yazılanları kendi akıl süzgecimizden geçirmektir. Her okuduğunu mantığına uysa da uymasa da doğru olarak kabul edemezsin. Çok kitap okumak insanın ufkunu açar ve doğruyu yanlışı ayırt etmeyi kolaylaştırır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gazete, TV lerde doğru habere ulaşamayınca Twitter a bakıyorum. Doğru habere ulaşınca noluyor, bir şey olmuyor:))
      Çocuk kitaplarında dürüst olursan,çalışırsan,kurallara uyarsan, iyi kalpli olursan hayat bayram oluyordu. Büyüyüp yaşadıkça daha karmaşık olduğunu gördüm. Kitaplar beni kandırdı yani. Kitaplar yalancı olabiliyor:)

      Sil
  6. Aslında evet kitaplar hep doğruyu anlatmıyor. Ama anlatanları da var. Biraz sert oluyorlar ya... Hayatı tanıdıkça, sosyal medyada özellikle neyin ne olduğunu daha net gördükçe ( artık dijital dünya herşey gözlerimizin önünde yaşanıyor) o yalan dünyayı anlatan kitaplardan zevk alamaz oldum ben. Sıkılıyorum hemen, gitmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Salt gerçekliği de sevmiyorum aslında. Çok umut kırıcı oluyor.

      Sil
  7. Çocukken hep iyilerin kazandığı dünyalar okuduk, izledik. İyilerin kazanmasına hâlâ bayılsam da mantıklı bir şekilde değilse sevindirmiyor artık beni. Büyüdükçe biz de değişiyoruz, yaşadığımız dünyalar da değişiyor ve her şeyin iyi-kötü diye net bir ayrımının olmadığını öğreniyoruz. Kötü kitap diye bir şeyin var olduğunu da… Yine de ileride okumaktan eskisi kadar keyif alabiliriz umarım :) Sonuçta değiştik, hâlâ da değişiyoruz :) Kaydırıp durmayı topluca kesmemiz lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyin net, basit olmasını özlüyor. Ondan sitemim:)

      Sil
  8. Merhaba... Yorgan altında fener ile kitap okumak ne kadar tanıdık :))

    YanıtlaSil
  9. Samimi, güzel bir paylaşım olmuş, katılıyorum. Küçükken her şeye olumlu, güzel bakardık. Ben de fırsat buldukça okumaya çalışıyorum. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder