Amerikalı yazar Daniel Keyes'in 1959 yılında yazdığı Algernon'a Çiçekler doğuştan ileri derecede zeka geriliği olan Charlie Gordon'un hikayesini anlatıyor. Normal çocuklar gibi olmayan Charlie Gordon'un annesi oğlunun bu durumunu kabul edemez, onun "normalleşmesi" için doktorlara götürür, düzelmeyince kız kardeşinin gelişimini engellediği gerekçesiyle evden uzaklaştırır; babası çalışması için bir fırına çırak verir, o günden sonra ailesini görmez.
Fırında çalışan Charlie'nin burada arkadaşları vardır , mutludur, ama hep okuma yazma öğrenip annesinin istediği gibi daha akıllı olmak istemektedir. Okuma yazma öğrenmek için gittiği okul aracılığıyla ve kız kardeşinin izniyle Algernon adlı fareye uygulanan ve olumlu sonuç alınan zeka geliştirme projesine kobay olur ve ameliyat başarılı geçer. Charlie'den ameliyat sonrası "ilerleme raporu" tutması istenir ve kendindeki gelişmeleri gün gün yazar.
En başta ilerleme raporlarında dil bilgisi hataları yapan, basit bir perspektiften bakan, kolay mutlu olan bir insan görünürken zamanla ilerleme günlüklerinde keskin zekalı, sorgulayıcı bir insan görürüz. Charlie'deki gelişme muazzam düzeye ulaşır pek çok dil öğrenir, pek çok farklı alanda kısa sürede uzmanlaşır, bilim adamlarını geride bırakır. Charlie değişirken etrafında arkadaşım dediği insanların kendisiyle dalga geçtiğini anlayacak eski çevresinden uzaklaşırken, yeni çevresinin de üstünde bir seviyeye ulaştığından buradaki insanlarla da iletişim kuramayıp yalnızlaşacaktır.Deneyde Charlie insan olarak görülmek isterken; sürekli denek muamelesi görmesi kalbini kırar.
Charlie'nin bu serüvende yoldaşı kendine benzettiği fare Algernon'dur. Ne var ki fare Algernon'un zekası da Charlie gibi üst sınıra ulaşacak fakat sonrasında gerilemeye başlayacaktır. Bunun üzerine Charlie kendi hazin sonunu görür, son günlerini kaybolan zekasının hakkını vererek geçirmeye çalışır. İlerleme günlüklerinde tekrar eski Charlie'yi görürüz.
Kitap gerek konu olarak, gerek anlatım olarak iyiydi. 1959 yılında yazılan kitap bilim kurgu kategorisinde sayılsa da bence psikolojikti. İnsanı iyi anlatmıştı.Hem saf Charlie'yi, hem zeki Charlie'yi içimde hissettim, kendimi özdeşleştirebildim, kahramanı çok sevdim. Charlie'nin insan olarak görülmek, sevilmek istemesi; sonradan sahip olduklarının yavaş yavaş ellerinden kayıp gitmesi..
Canım Charlie keşke böyle bitmeseydi. Ama sonunda şöyle diyorsun ya
:"...bana akıllı olmak için ikinci bir şans verildi ve ben bunun için çok mutluyum çünkü bu dünyada var oldunu bile bilmedim bisürü şey örendim ve onları çok azda olsa görebildim için çok mutluyum. Aylemle ve kendimle ilgili bissürü şey örendim içinde mutluyum.Eskiden hiç aylem yok gibiydi ama onları hatırladım ve onları gördüm ve şimdi biliyorumki benim bir aylem varmış ve bende herke gibi bi insanmışım..."
Ben de bunu isterdim. Allah gördüğünden geri bırakmasın derler ama bence görüp kaybetmek hiç görmemekten iyidir. Sonunda acı bir tortu kalsa da. En azından yaşadım demek için...
Blogger Kitap Kulübü'nde gizemli Şato ile başlayıp Bayan Westaway!in Ölümü'deki cinayet ile devam eden; Babalar ve Oğullar ile Rusya'ya; oradan Charlie'nin hikayesine uzanan kitap kulübü serüvenimiz Balzac'ın Goriot Baba'sı ile devam ediyor. İyi okumalar hepimize...
Bu arada Charlie'nin annesini de unutmamak lâzım. Kadın önce oğlunu düzeltmek için yırtınıyor ve elinden gelen gayreti gösteriyor. Böyle davranmasının sebebi çocuğun genetik olarak kusurunda kendini sorumlu görmesi. Fakat Charlie'nin kız kardeşi doğup onun normal olduğunu fark edince birden değişiyor ve Charlie'nin durumundan dolayı komşularından utanmaya başlıyor ve onunla ilgisini kesme yoluna gidiyor. Charlie'nin ebeveynlerinin ve kız kardeşinin ilgisizliği okurda ayrı bir acıma hissi doğuruyor. Bütün bunlara rağmen Charlie'nin zeka geriliği düzeldikten sonra ailesini bulup onları kucaklaması bana biraz garip geldi. Benim beklentim gidip yaptıklarını yüzlerine vurmaktı meselâ. Ama o bunu yapmadı. İyi okumalar:)
YanıtlaSilOkurken Charlie'ye yaptıkları için annesine çok kızdım. Açıkçası benim mantığım da Charlie'nin gidip annesi ile hesaplamasını beklerdim. belki de ne olursa olsun insan annesinden vazgeçemiyor dur. Size de iyi okumalar..
SilÇok güzel anlatmışsınız ben de hikayeyi Çok hüzünlü buldum ama size katılıyorum, görüp de kaybetmek hiç görememekten iyidir, elinize sağlık keyifli okumalar:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:))
SilNe güzel bir yorumlama. Kitap genel olarak sevilmiş, çok fazla tanıtım okuyunca her şeyi öğrenmişim gibi oldu, şimdilik okumayı düşünmüyorum o yüzden. :)
YanıtlaSilKitap güzeldi ama konuyu okuyunca heyecanı kaçıyor:)
SilBu aralar hüzünlü kitaplar okumak istemiyorum ama güzel anlatmışsınız şahsen o duygu geçti bana :)
YanıtlaSilSöylediğin gibi kendini savunan birine dönüştü. Yalnız kibirli birinoldu, kibirli haline biraz gıcık oadim değil:)
YanıtlaSilKitap hem hüzünlü, hem değil gibiydi:)
YanıtlaSilSeçtiğime pek memnun olduğum bir kitap oldu. Yılı güzel kapattık bir damla gözyaşı ile diye düşünüyorum.
YanıtlaSilgöz yaşı arındırımış :) ben de okuduğuma memnunum. teşekkürler...
Sildünyada en çok satılan 10 kitap arasında bu, birinci yeşilin kızı anne :)
YanıtlaSilyeşilin kızı anne i de çok sevmiştim. dünya insanları olarak ortak zevklerimiz var demek ki :)
Silokunması zaman kaybı olmayan, verimli kitaplardan biri oldu benim için de, bakış açılarımıza katkısının da olduğunu düşüyorum. Keyifli okumalar...
YanıtlaSilhem iyi vakit geçirdim, hem de farklı şeyler düşündüm. bence de güzel kitaptı.
SilBen kitabı birkaç sene önce okuduğum için tekrar okumadım. Güzel bir kitaptır, etkileyici. Üstünden zaman geçmesine rağmen hâlâ birçok detayını hatırlıyorum mesela.
YanıtlaSil