Ana içeriğe atla

KELİME OYUNU 117

 


Kelime Oyunu'nun 117. Hafta kelimeleri Deeptone dan:Hizmetli/Meditasyon/Volta/Şifacı/Seromoni

FREKANS


Serkan biraz çekingen, 40lı yaşlarında bir adamdı. Kendini bildi bileli sınır koyamama , hayır diyememe sorunu yaşıyor ama aşamıyordu. Psikologlara, psikiyatristlere gitmiş, bir türlü aşamamıştı sıkıntılarını. Maddi dünyada sorunlarını çözmekten umudu kesen Serkan, son zamanlarda moda olan spiritüel dünyaya yönelmişti. Derdine devayı buralarda arıyordu.

Instagramda “UYAN” isimli bir gruba rastlamış, tüm cesaretini toplayıp onlarla iletişime geçmişti. Etkileyici bir liderleri vardı. Tokalaşırken elini uzun uzun tutmuş, gözlerinin içine korkusuzca bakmıştı. İnsanın içine işleyen gözleri vardı. Etkilenmişti Serkan. Sözleri hiç aklından çıkmamıştı. Şöyle demişti:

-Neden kendini saklıyorsun Serkan? Sen bu dünyaya ışık saçmak için gönderilmiş bir hizmetlisin;  bir ışık işçisisin. İçindeki şifacıyı görebiliyorum. İzin ver ortaya çıkaralım. Yüksek benliğinin iznini istiyorum. İçindeki şifacıyı ortaya çıkarmam için bana izin veriyor musun?

Serkan ilk defa kendini önemli, değerli hissetti. Biliyordu, farklıydı o. Bir gün fark edileceğini biliyordu. Serkan izin verdi. Yoga seanslarınameditasyon seanslarına katıldı. Tütsülerin yakıldığı, gongların çalındığı karanlık mağaralarda seromonilere eşlik etti. Rüyada gibiydi.İlk defa kendini "ait"hissediyordu. Önemsiyor ve önemseniyordu. 

Bütün bunlar için bol bol para verdi. Bunların bedelleri oldukça yüksekti. Alma verme dengesi için yüksek olduğunu söylüyordu lider. Eğer hakkı olanı almazsa sistem çalışmayacaktı. 

Serkan’ın maaşı artık yetmiyor, kredi kartlarına yükleniyordu. Serkan’ın bunu kafasına takmaması, bolluğun, bereketin önüne geçmemesi gerekiyordu. Borçlarını düşünürse berekete engel olurdu maazallah. Frekansını düşürmemeli, yüksek yüksek titreşmeliydi. Evren onun niyetini anlayacak, bir kapı açacak, kart borçları ödenecekti. Asla şüphe etmemeliydi, şüphe bolluğun bereketin önüne engel olabilirdi. 

Frekansını düşürmemek için mutlu mutlu gezdi Serkan. Evrenden gelen işaretleri takip etmeye çalıştı. Tüyler, plakalar, sözler… Serkan yüksek yüksek titreşmeye çalışırken bankalardan gelen telefonlar susmuyor, eve ihtarnameler geliyordu. Ne kadar takmamaya çalışsa da artık temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelmişti. Gruba verecek parası kalmamıştı. Parası kalmayınca onu içlerine almamaya başladılar. Alma verme dengesi diye bir şey vardı, para vermeden hizmet alamazdı.

Serkan uyuyamıyordu. Kabuslar görüyordu. O gece de kabusundan korkuyla uyandı. Volta atmaya başladı. Odada bir uçtan bir uca gidip geldi defalarca. Ağladı. Anlamıştı. Alma verme dengesini değil de maddi manevi dengeyi ihlal etmişti. Zihnini, zekasını ihmal etmiş, tamamen ruhsal aleme yönelmiş, maddi dünya ve manevi dünya arasındaki dengeyi koruyamamıştı. Dahası dolandırıcı, günün modern tarikatına kanmıştı. O gece bir sürü borç kucağında, kaybettiği zamana yanarak gerçekten “UYANDI” Serkan. Bütün bunların üstüne hala hayır diyemyordu.

Yorumlar

  1. Anlamlı bir hikaye olmuş. Dolandırıcılık yöntemleri sürekli yenileniyor. 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sektörde samimi olan insanlar var ama şarlatanlar da çok:)

      Sil
  2. :)) Kelimeler de cuk oturmuş yalnız. Kaleminize, klavyenize sağlık diyelim. :)

    YanıtlaSil
  3. Ne hoş bir hikaye olmuş. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder