Ağaç Ev Sohbetleri'nin 53. konusunu Manxcat önermiş :
Bu konu üzerinde çok düşündüm aslında. Özellikle de işten bunalıp elim kolum bağlı hissettiğimde, kredi kartı borçlarım bir türlü bitmediğinde. Sonrasında minimalizm ile tanıştım, buna dair çok okudum, izledim. Az eşya çok yaşam diyordu minimalizm. Japonya’da insanlar tek çatal, tek kaşıkla yaşıyordu mesela. Bundan sonra dikkat etmeye başladım, eve bir eşya girecekken, bir eşya çıkar gibi kurallar vardı. Yıllardır kullanmadığım eşyaları dağıttım, tam kitaplarımı dağıtmaya başlamıştım ki kendime geldim.
Yaşamımızı sürdürmek için nelere ihtiyacımız var sorusundaki kilit nokta “yaşam”ın ne olduğu. Eğer savaştan kaçmam gerekseydi bir pantolon, bir kazakla kaçar ve bu kadar eşyayla hayatta kalırdım. Eğer sokakta yaşayan bir evsiz olsam sıcak tutacak bir battaniye elzem olurdu.
Sıcak su, temiz yatak, sıcak çorba temel gereksinimlerim olsa da bugünkü dünyamda bilgisayar, cep telefonum veya robot süpürgem olmasa eksik kalırdım. Dünyada olan biteni izlemek için internete, zaman yaratmak için süpürgeme ihtiyacım var. Bunun dışında evdeki kitaplarıma baktıkça kendimi evimde, güvende hissediyorum, sanki imzamı atmış gibi hissediyorum odaya. Bunun dışında Üstün Dökmen’in bir kitabında “yemeğin kabı değişirse, tadı değişir”diyordu. Yani eşyaların bazen ihtiyaca değil de ruha da hitap etmesi gerekiyor. Güzel bir tabak hayatta kalmak için gerekmese de iyi hissetmek için gerekebiliyor.
Sonuç olarak, karbon ayak izimi azaltmak için uğraşsam da, sistemin kölesi olmamak için daha az almaya çalışsam da beni ben yapan, kişiliğimi yansıtan, iyi hissettiren eşyalarımdan vazgeçmem. Ama eşyaları azaltmanın zaman kazandırdığını, ferahlattığını, madden ve manen rahatlattığını ve bu konuda oldukça ilerlediğimi söyleyebilirim.
Fiziki ihtiyaçların dışında bazı eşyalardan sadece kendinizi iyi hissettirmeleri sebebiyle vazgeçemediğini ifade etmeniz ilgimi çekti ve size hak verdim. Sanırım bu nedenle olmasa da olur dediğimiz ama bize kendimizi iyi hissettiren çok eşyamız var evimizde. Fazla eşya bulundurmamızın bir nedeni de bu olsa gerek:)
YanıtlaSilİyi hissettirdigi için tuttuğum tuhaf eşyalarım var. Bir arkadaşım da ilk defa sinemaya gidip ağladığı mendili saklıyor hala:)
SilKendimizi iyi hissettiren eşyalar var evet bazılarına olmazsa olmaz diyebiliyoruz. Bunun illa bir lüks olması da gerekmiyor üstelik. Çok basit bir eşya vazgeçilmezimiz olabiliyor
YanıtlaSilAynen öyle..
SilBen de hep sadeleşmekten yanayım ama bu konuda etkili olmak için bütün ev halkının da aynı fikriyatta olması gerekiyor sanki. Korona sürecinde en azından giyim kuşam anlamında daha az alışverişle de yaşanabileceğini tecrübe ettik gibime geliyor.
YanıtlaSilEşya azaltmada kat ettiğin merhalae için kutluyorum seni :))
Teşekkür ederim:))
SilBaşka bir hayat kurabilsek lüks eşyalar ihtiyaç olmaktan çıkar belki ama bugünkü tempoda olmazsa olmaz sanki .
YanıtlaSilbak öyküyü gönderdim sanaa, gelcam yineğğğ :)
YanıtlaSilOkudum, çok güzeldi.eline sağlık:))
Silne güzel cevaplamışsın hatta seninki en iyi cevaptı. azaltmaya çalşışsak da tüketim dünyasından kaçmak olanaksız yiaa :)
YanıtlaSilBence de şimdiye dek okuduklarım içinde en yakın hissettiğim, anlatmak isteyip de hiç değinemediklerimi anlatan yazı bu yazı :)
Silhıhıms ivit zati tosbağamız en iyilerimizdeeen :)
Silçok teşekkür ederim :)) konu da çok güzeldi :)
SilGerçekten çok güzel cevaplamışsınız. Aslında ben de bu açıdan bakmak istemiştim ama yazarken kendimi bir anda maddesel bir liste yaparken buldum. Sizin yazınızı çok sevdim :)
YanıtlaSilteşekkür ederim. ben de liste yapmak istedim, beceremedim :))
Silferiha hanım teyze geldiii :)
YanıtlaSilgecikmeli de olsa okudum :)
Sil