Eylül bitmek üzere, sonbahar yeni yeni hissettiriyor kendini. Hava erken kararıyor artık. Yine de hava eylüle göre çok sıcak. Yerküre yanıyor. Hala kısa kollu giyebiliyoruz. Ağaçların yaprakları yeni yüz tuttu sararmaya. Karnıbaharlar, pancarlar, narlar raflarda yerini almaya başladı. Üzümle, incirle, şeftaliyle yan yanalar. Eylül bu kadar sıcak geçmesiyle yabancı belki. Tanıdık tarafları da var ama. Kiminle konuşsam uyumak istediğinden, yorgunluktan, can sıkıntısından söz ediyor. Bahar yorgunluğu dedikleri; bedenin yeni mevsime hazırlanması. Ben de yorgun hissediyorum, uyumak istiyorum bir yandan; bir taraftan tuhaf bir enerji.. Yapmam gerekenden fazlasını yapabiliyorum. Çünkü on güne yakındır düzenli yoga yapıyorum. Allah farklı uluslara, farklı hediyeler vermiş. Hintlilerin payına yoga düşmüş, neyse ki onlar kendilerine saklamamış paylaşmışlar bizimle. Yoga çok tuhaf bir şey. Hani kuklalar vardır, bir tel onları dik tutar. Yoga aynı onu yapıyor bana. Kafamı hep yuka...