Ana içeriğe atla

2020 SAMSA'SI 3. BÖLÜM



ALINTI
Odada ondan başka kimse yoktu. Her şey oldukça steril görünüyordu. Bembeyaz duvarda soyut bir tablo asılıydı. Kırçıllı gri, minimalist-modern kanepe, bir de üzerinde sadece telefon, kalemlik ve randevuların kaydedildiği bir ajandanın bulunduğu masa  vardı. Masanın sahibi odada değildi.

Bakışlarını odada gezdirdikten sonra içine çevirdi gözlerini. Vücüdu gerilmişti, kambur duruyordu, boynunda feci bir ağrı vardı, bir de hiç susmayan gıcık iç sesi. İç sesinin eğitilmiş haliydi bu, daha saldırgan zamanları olmuştu ama psikoloji kitaplarıyla filan duymamayı öğrenmişti biraz. İyi hissetmek için yaptıklarını düşündü. Kişisel gelişimcilerin yeni yeni popüler olmaya başladığı zamanları.. Dünyanın parasını verip çekirdek inanç çalışması yaptırmıştı mesela..Sonuçta ödediği paranın acısı kalmıştı elinde,. Şimdiyse elini attığın yer yaşam koçuydu. Tiksinmişti kişisel gelişimden.

Düşüncelerini odaya giren sekreterin "Arzu Hanım sizi bekliyor" diyen sesi böldü. Odaya girdi, yarım saat sonra önce odadan sonra binadan çıktı.Yandaki  eczanenin önüne gittiğinde elinde "prozac" yazan reçeteye kuşkuyla  baktı.Arzu Hanım "bu seni kıpır kıpır yapacak" demişti. Eczaneye girecekti  ki vazgeçti, yırtıp attı reçeteyi. Bu filmi görmüştüm dedi, beynini pelteye çevirecek bu ilaç sorunlarının çözümü olamazdı...


Yorumlar

  1. prozac kullanan çokmuş evet yaa. kullanmasın yazık onaa :) bi roman var, prozac nation :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duymamıştım prozac nationi:) ben bu kahramanı nasıl mutlu edeyim bilemedim:)

      Sil

Yorum Gönder