Ana içeriğe atla

#SEFERTASI HAREKETİ

#SEFERTASI HAREKETİ


Memleket uzak olduğundan çocukken uzun otobüs yolculukları yapardık.Annem- o zamandaki başka anneler gibi- atıştırmalıklar hazırlardı, onlarsız yola çıkmazdık. Molalarda babam kardeşimle beni döner yemeye götürürdü, mutluluktan ölürdük. Annem bize eşlik eder ama yemezdi, dışarıdan ne zaman bir şey yese, midesi bozulurdu, hala da öyledir.

Üniversiteye gittiğimin ilk  haftası döner kebap aşkına her gün dönercilerde dolaştım. Harçlığımın çoğunu iskender kebaba yatırdım. Sonrasında bedenim alarm vermeye başladı, sulu yemek istiyordu. İşte o zaman tencere yemeği insanı olduğumu anladım.

İki gün üst üste fast food yesem mutsuz olurum. Bir de sevmediğim insanlarla yemeğe çıkarsam mutsuz olurum. Bunlardan kaçınmak için utana sıkıla başladı evden yemek götürme maceram.Başta iş yerindekiler yadırgayıp güldüler. O zamanlar blog yazmaz ama okurdum."Kafa Dergi" nin yazarı Mert o zamanlar İsveç'teydi ve İsveç'teki insanların yemeklerini yanında taşıdıklarına dair yazmıştı. Sarışın yakışıklı-güzel İskandinavlar bunu yapıyorsa bu "cool" bir şeydi ve utanmamı gerektiren bir durum yoktu. Özgüvenle taşımaya başladım yemeklerimi.Sonradan  uçakta sandviçlerini çantalarından çıkarıp yiyen insanların da çok "cool" durduklarını gördüm:))

İlçeye tayin olunca dışarıda yemek işi iyice problem olmaya başladı. Burada fırında kavurma, fırında tavuk gibi şeyler söyleniyor, boğazınızdan sıcak bir çorba geçmiyor, bağırsaklar düğümlenip kalıyor. Yine bu şubede de başlangıçta çok kınandım. Fakat  yemek taşıma alışkanlığımı burada da sürdürdüm.. Ama artık yalnız değilim. Artık şubenin yarısı yemeğini evden getiriyor.Geçen sene şubemize teftişe gelen müfettiş bile öğlenleri evden yemek getirmeye başlamıştı. Mutfakta ısıtmak için ocak var ama ben insanlarla yüz göz olmayı sevmediğimden  Stanley'in termosunu aldım üç yıl önce ve çok memnunum, parasını fazlasıyla çıkarıyor. Ara ara Bim'e de geliyor. Yoğurtsuz yapamam yoğurdumu da Nutella kavanozunda taşıyorum, kavanozu eğerlendirdiğim için kendimi mutlu hissediyorum.

Eskiden buzdolabından çok şey atardım, sebzeler meyveler. Artık sebzeleri meyveleri, yaptığım yemeklerin  hakkını vererek  tüketip, daha az çöp çıkarıyorum. Yıkanabilen kaplarla yemek taşıyıp daha az çöp çıkarıyorum. Sağlıklı besleniyorum. Daha az para harcıyorum.

Bazen tembellik etmek istiyor canım, güzel, restoranlarda şık kaşık çatallarla yemek istiyorum, gidip tadını çıkarıyorum. Ama çoğunlukla yemeğimi evden götürüyorum. Yalnız olmadığımı biliyorum. "Sefertası Hareketi" instagramda Beginner Minamalist Bilge'nin başlattığı bir akım. Taşınabilecek öyle çok yemek var ki. Bir bakın derim. . 















Yorumlar

  1. :))
    Dürümü hiç sorma az bağırsakları mahvetmedik o ne olduğu bilinmeyen ama vazgeçmediğimiz dürümlerden :))

    YanıtlaSil
  2. Küçükken bende utanırdım. Annem tenefüste yemem için çantama koyardı sağlıklı atıştırmalık bir şeyler. Ben hep kantinden almak isterdim herkes kantinden alıyor derdim çocukluk işte.😂😂

    YanıtlaSil
  3. bende kolay kolay dışardan yemek yemem ama bir yedigim yeride devamlı ögrenirim seversem şayet

    YanıtlaSil
  4. Çok romantik geliyor bana sefertası. İsmi de güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sefertasının adı komik geliyor bana.sefer gibi ciddi bir şeye çıkarken yanına tas gibi ciddiyetsiz bir nesne alıyorsun. Gitti seferin tüm ciddiyeti:)

      Sil
    2. ben yolculuk anlamında düşününce samimi ve içten geliyor. tabii savaşa gitmek anlamında düşününce komik oluyor :) tası düşmanın kafasına atacağız

      Sil
    3. Otobüs seferi olunca evet, sempatik. Ama niyeyse sefer deyince "haçlı seferleri"nden olsa gerek savaş geliyor aklıma.Evrt tası kafalarına atalım:)))

      Sil
  5. Şahane bir alışkanlık, özenmedim diyemem ama bende bu üşengeçlik varken bu alışkanlığı kazanmam zor. Vakti zamanında iş yerinde herkesin yediği yemekten zehirlenen tek kişi olmama rağmen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İş çıkıyor ama sonuç olumlu. Miden hassas olmalı..

      Sil
  6. İşyerinde yemek çıkıyor sefer tası taşıma gibi bir sorun yok . Ama dışarıda yemek gerçekten sorun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi yaptığımı yemeyi seviyorum. Eserim sonuçta:)

      Sil
  7. Kesinlikle çok güzel bir fikir daha başlamadı iş hayatım ama başlayınca bende sefer taşcı olacağım kesinliklee.sizide tebrik ederim 🌹

    YanıtlaSil
  8. İş yerine ya da okula yemek götürenlerin yadırganması ne kadar saçma. Benim oğlum da lisede diyet yapıyordu, evden yemek götürürdü. Ve kimseyi asla takmazdı. O yaşlar için güzel bir hareket doğrusu:) Zira liseliler acımasız olur. Zamanla millet de alışmıştı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok takdir ettim, ergenler gerçekten daha acımasız:))

      Sil
  9. üstü üste konan sefertaslarını hatırladım..geçmişe döndüm biraz yazınızla..
    sefertası hareketine tam destek.. iş hayatında oldugum zamanlarda biz ögle yemegini firmada fabrikada yedigimiz icin ,şükür ev yemegi yemiş oluyoruz...faka but hareketi destekliyorum..:)

    YanıtlaSil
  10. Tarlaya baga bahceye çalışmaya giderdik sefer tasımızla ne günlerdi bir hatıra canlandı teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açık havada, yorulmuşken yenen yemek ne tatlı gelir:))

      Sil
  11. Güzel bir paylaşım olmuş😊

    YanıtlaSil
  12. ne hoş anlatmışsın yaaaa :) güzel alışkanlıklar :) pekii, süfer film sefartası nı izledin mi, izlemediysen hemen izleeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol deep:)film kültürümb duymamıştım o filmi.goz attım da ilginç bir Hint filmiymiş.neyi,,ne zaman izleyeceğim hiç bilemiyorum. Günler uzamalı:))

      Sil
    2. son yılların en iyi üç filmi var bencesi, dünyada yanii. sefertası, the fall (düşüş) ve asla gözlerini kaçırma (never look away) :) sefertası nı öne al süfeeer :)

      Sil
    3. film seçkisi 9 yazımdaki filmler de o kadar iyi filmler ki, aklında olsuun :)

      Sil
    4. Deep bu kadar filmi duyup izleyememk beni üzüyor. Şu üçüne bakayım en azından. Film seçkisi 9 yazına da ışınlaniyorum hemen:))

      Sil

Yorum Gönder