Ana içeriğe atla

İVAN İLYİÇ'İN ÖLÜMÜ-TOLSTOY


Diziler, mesailer derken bitirebildim sonunda. Kitaplığıma nereden geldiğini bilmediğim bu Tolstoy eserini Mehmet Özgül çevirisinden okudum. Türkçe'si su gibi akıp giden kitabın  başında Tolstoy'un düşünsel evrimini de anlatmış çevirmen.Okuduklarımı, anlatılmaya çalışan duyguları kavramama çok  yardımcı oldu:

-Tolstoy ,gençliğinde Tanrı'ya inancı sarsılmış uygarlığa inanmaya başlamış, eserlerinde uygarlığın gelişmesi ile ahlaki  değerlerin çöküşünü işlemiş. Köleliğin kaldırılması yanında içki düşkünlüğü, aşk gibi..

-Sonradan ilerlemeye inancı sarsılmış, aileye inanmaya başlamış. Yaşamın anlamını aramış, yaşama,yaşamın yüceliğine inanmış.

-Yaşamın anlamına , aile mutluluğuna inandıktan sonra fikirleri değişmeye başlamış. Yaşamın yüceliğinden kuşkuya düşmüş.Yaşama doyan yazar, bu defa Tanrı iradesiyle uyum içinde yaşamanın, ahlaki olarak olgunlaşmanın asıl olan olduğunu düşünmüş.Tanrı'ya dönen yazar kilise, Hristiyanlık konularını işlemeye başlamış. Aynı zamanda yaşlanan yazarımız bu dönemde hastalık, ölüm konularını da uzun uzadıya irdelemiş.

İvan İlyiç'in Ölümü yazarın yaşamı ve ölümü sorguladığı bir eser. Bendeki kitap pek çok öyküden oluşuyor.Öykülerde kar, evlilik, hastalık, aşık olan çiftlerin zamanla birbirinden uzaklaşması gibi konular işlenmiş. Öykülerin detaylarından o dönemde kullanılan eşyalara, atmosfere dair ipuçları yakalayabiliyorsunuz.

En uzun öykü kitaba adını veren İvan İlyiç'in Ölümü. Öyküde iyi eğitim almış, hukukçu İvan İlyiç'in evlilik, statü, iyi eşyalarla döşenmiş güzel bir ev gibi uğraşlarla geçen hayatı, sonrasında aniden hastalanması, giderek kötüye giden hastalığı,hastalığın getirdiği  ölüm korkusu nedeniyle hayatı yaşama şeklini sorgulaması, yaşamını boşa geçirdiğini, etrafındaki insanların sahteliği, önem verdiği şatafatın aslında önemsiz olduğu anlatılmış.Ölümü başlangıçta kabullenemeyen, o ölürken herkesin rutin hayatına devam etmesine dayanamayan İvan İlyiç'in duyguları başarılı bir şekilde aktarılmış.

Eskiden klasikler deyip geçerdim ama artık klasiğin neden klasik olduğunu anlayabiliyorum. 1886 da yazılan İvan İlyiç'in Ölümü 134 yıl geçmesine rağmen bugünkü insanın kaygılarını, sorularını, sorunlarını yakalayabiliyor. İyi ki okumuşum..




ben yok olursam ne çıkar? Hiç bir şey... Peki burada olmazsam nereye gideceğim? Ölüm, ölüm mü bu yoksa? Hayır, istemiyorum...................................hiç bir şeyin önemi yok...Ölüm! Evet ölüm! İçerdekilerin hiçbiri bilmiyor, bilmek istemiyor..Acımıyorlar, keyif sürüyorlar.(Uzaktan, kapalı kapıların ötesinden şen şakrak kahkahalar,şarkı sesleri geliyordu). Dünya umurlarında değil, ama bir gün onlar da ölecekler!







Yorumlar

  1. Sondaki alıntı o kadar güzel ki en kısa zamanda bu kitabı okumak istiyorum tek sorun ben dijital kitap okumayı sevmiyorum.
    Yaklaşık 10 gün önce bir kitap siparişi verdim ve hala gelmedi .
    Gelmesini bekliyorum hala.
    Sipariş ettiğim kitaplar bitirdikten sonra bu kitabı okuyacağım .
    Sondaki sovyet marşı da çok güzel .
    Yazılarınızın devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dijital kitap ben de sevmiyorum. Aslında alışabilsem daha pratik ama göz yorucu.tolstoyun hepsini okumayı düşünüyorum:))

      Sil
  2. Ben seviyorum eski klasikleri Tolstov be Dostoyevski sevdiğim yazarlardan

    YanıtlaSil
  3. Epey bir Rus klasiği okumuştum. Detaylar çok akılda kalmamakla birlikte okurken çok şey öğrendiğimi ve büyük haz aldığımı biliyorum. Klasikler yanıltmaz insanı. İyi okumalar:) Bu arada polyushko polye favori müziklerimden biri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gorki, Dostoyevski okumuştum, Tolstoy u ilk okudum.keske okuduğumuz öğrendiğimiz hiç bir seyi unutmamak, ama hepsi kalmasa da izi kalıyor neyse ki:) müzik de hem acıklı, hem değil gibi:)

      Sil
  4. bunu okumadım galiba ama tolstoy çok okudum, nerdeyse bütün romanlarını. hayatını anlatan bir kitap da var, yky de, tolstoyun yaşamı. evet hayatında dönemler var ve ölümü de zorlu. tolstoy mu dosto mu derler, ben tolstoycuyum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tolstoyun betimlemeleri iyi ama bence dostoyevskinin düşünceleri daha kompleks, tolstoyunki daha sıradan. ben dostoyu tutuyorum :)

      Sil

Yorum Gönder