Bu haftanın konusu Andromeda'dan gelmiş :
Eurovision Şarkı Yarışmasına Yeniden Katılsak Kimi Göndermek İsterdiniz?
Bu tarz yerler o zamanlar hemen her şehirde vardı. Sonra televizyonlarda show programları, hafta sonu eğlenceleri.. Ve tabii yılda bir yapılan Eurovizyon ..
O zaman daha "relax " insanlar mıydık? Bana öyle geliyor. Müzik insanı rahatltıyor, sakinleştiriyor, umut ve enerji veriyor. Müzik, ya da bu tarz yerler, bu tür programlar ortadan kalkınca daha ciddi, asık suratlı bir toplum olduk bence. Onun için Eurovizyon da geri gelmeli, bu tür yerler de.İnsanların gevşeyemediği için şiddete daha çok eğilim gösterdiğini düşünüyorum. Birbirimizi boğazlayacak gibiyiz, saatli bomba gibi dolanan çok insan var.
Puanlama nedeniyle yarışmadan çekildiğimiz söyleniyor. Tüm dünya bize karşı söyleminden sıkıldım sanırım, yeni şeyler duymak istiyorum. Puan verseler de vermeseler de sonuçta elimizde güzel şarkılar kalıyor, kaç puan aldıklarını hatırlamıyoruz ama şarkıları hatırlıyoruz. Hem birlik beraberlik ruhu yaratıyor bu yarışma, onun için mutlaka yeniden orada olmalıyız.
Asıl soru kimi bu yarışmaya gödereceğimizdi. Cem Karaca'nın hem etnik tınılar, hem evrensel tınılar taşıyan şarkılar söylemesi, sevimli tipi, mimikleri nedeniyle Cem Karaca'yı gönderirdim diye düşündüm. Yenilerden kimseyi bulamadım. Önemli olan yarışmaya katılmak derler zaten :))
Ne günlerdi ailecek ekranını karşısına geçip hangi ülke kaç puan vermiş diye sonuna kadar izlerdik
YanıtlaSilküçük heyecanlardan, hayata renk katan detaylardandı.
SilTüm dünya bize karşı söyleminden sıkıldım sözünüze aynen katılıyorum. Dönüp kendimize bakalım, her zaman biz en iyisini yaparız, dünya bizi anlamıyor, kıymetimizi bilmiyor tarzı düşüncelerin tamamı hastalıklı. Dünyayı sarsacak hangi müziği yaptık, hangi icadımız var, örnek alınacak ne işler yaptık? Geçmişimizle övünüp şimdiki zamanımızda yapamadıklarımızla başkalarını suçlayarak mazeret aramaktan gerçekten sıkıldım bende.
YanıtlaSiltüm dünya sabah uyanıp akşama kadar bize komplo kuruyorlar sanki, oysa gündem bile değiliz. gerçekten hastalıklı bir düşünce ve üretkenliği engelliyor.
SilPuan verseler de vermeseler de sonuçta elimizde güzel şarkılar kalıyor, kaç puan aldıklarını hatırlamıyoruz ama şarkıları hatırlıyoruz.“ ne kadar da doğru ..
YanıtlaSilözellikle son yıllarda çok iyi şarkılar çıktı, eskimeyen, sık sık dinliyorum :)
Silve iyi şarkıların hakkı yendi. en sonyapılan yarışmada birincinin şarkısı çok iyi değil mesela. ikinci makedonya olmuştu onun şarkısı daha iyi. Tamara Todevska- Proud
Silproud u duymamıştım, hemen bakıyorum :)
Silson yıllarda çok iyi dereceler aldık, demek ki puanlama o kadar da adaletsiz değil. hem dünyanın bir parçası olmak varken içe kapanmak niye?yenilerden de vardır belki de ben hatırlayamadım.
YanıtlaSilay ilk paragrafın nefis hep böyle anılarından yazsanaaa :) cem karacaa evet yaaa resimdeki gözyaşları şarkısına bayılırıım hep dinleriim :)
YanıtlaSilresimdeki gözyaşlarına bayılırım. hatırladıkça yazarım anılarımı da:))
SilÇok güzel bir konu seçilmiş bu hafta Ağaç Ev için. Cem Karaca da harika bir tercih. Selamlar :))
YanıtlaSilteşekkürler..
SilAğaç Ev Sohbetleri tüm hızıyla devam ediyor.
YanıtlaSilEurovision'a gönderilecek birini ben de bulamadım yeni dönemden.
uzun soluklu oldu ağaç ev sohbetleri :)
SilRelax olma konusunda sanırım öyleydik.Şimdilerde hep bir asabiyet hep bir sinir harbi
YanıtlaSilsaldırganlık da çok arttı, manyağın birine denk gelirim diye korkuyorum :)
SilHaklısın, bir zamanlar daha sakin, daha anlayışlı, daha nazikti insanlar ve daha bir sürü şey. Hangi noktada bu hale geldik bilmiyorum. Hastalıklı herkesin zihni.
YanıtlaSilCem Karaca iyi fikirmiş, güzel olabilirdi :)
Sanat, mahalle arası parklarla, zaman zaman zevksiz müziklerle de olsa iyileştiriyordu:)
Sil