KELİME OYUNU 2

   

Kırmızı Ruh ve Deeptone öncülüğünde kelime oyunu etkinliği başlamış. İkinci haftadan yakaladım ve çok keyif aldım. Beş kelime ile öykü, makale, şiir; canımız ne isterse yazıyoruz. 

Ba haftanın kelimeleri Kırmızı Ruh'tan gelmiş: Kırmızı - İrlanda -Tutku - Kitap - Viski

Benim öyküm biraz klişe oldu ama bu hafta klişeler döküldü içimden ..

FULAR

Korkunç bir baş ağrısıyla uyanıp gözünü açtığında yabancı bir tavana baktığını fark edip irkilmişti.. Baş ucundaki komidinin üzerinde yarım kalmış viski bardağı,  etrafa dağılmış kıyafetleri, yastığa akmış makyajı.. Başındaki zonklamayla aklı başına gelmişti. 

Lisede aşık olduğu edebiyat öğretmeni… Okul bittikten sonra da onu aklından çıkaramamıştı. Onun etkisiyle üniversitede edebiyat okumuş, sonra öğretmen olmuştu. Hayatına girip çıkanlar olmuştu, nişanlanmıştı hatta.. Ama onun gözleri gibi değildi;  kimsenin gözleri onunki gibi bakmıyordu  işte.. 

Uzaktan uzağa takip ettiği adam,  öğretmenliği bırakıp ünlü bir yazar olmuştu. Kitapları yok satıyordu. Kitaplarını okudukça ona hayranlığı daha da artmıştı. İlk e postasını attığında adamın onu hatırlamasına ve yanıtlamasına şaşırmıştı. Sonrasında  yazışmalar devam etmiş ve kendini İstanbul’da onunla buluşurken bulmuştu

İstanbul sokaklarında dolaşmış, sohbet etmiş, boğaz havasını içlerine çekmişlerdi. Rüyada gibiydi. Akşam İrlanda barlarından esinlenen hoş bir barda  sohbetlerine devam etmişlerdi. Apartmandan bozma Irish Pub'ın sahibi, üst kattaki odaları günübirlik kiraya veriyordu. Alkol ve müziğin etkisiyle yazar ve hayranı eksenindeki ilişkileri erkek-kadın arasındaki tutkuya hızla evrilmiş, kendilerini  üst kattaki odalardan birinde bulmuşlardı. Uyandığında odada yalnızdı, adam çıkıp gitmişti. Adamdan geriye ona çok yakışan kırmızı fuları kalmıştı. 

Bütün bunların üzerinden iki ay geçmişti.  Sık sık o günü düşünüyordu. Elinde fularla kalakaldıktan  sonra adamı  defalarca aramış, telefonları meşgul çalmıştı, mailleri yanıtsızdı. Yaşadığı tek gecelik ilişki değil de sonrasında adamın tavrıydı gururunu kıran. Sonuçta tüm yaşananlar kendi özgür iradesiyle yaşanmıştı. Ama sonrasında telefoları açmaması, korkak gibi davranması kafasındaki mükemmel  imgeyi yerle bir etmişti.. O günden beri hayalet gibiydi. Ailesi, nişanlısı ona ne olduğunu anlayamamıştı. İki ay sonra evleniyordu. Mide bulantısından doğru dürüst yemek yiyemiyordu . Durumun psikolojik olduğunu sanırken  hamile olduğunu öğrenmişti. Bir an önce kendini toplaması gerekiyordu. Karnındakinden kurtulmalı, nişanlısından ayrılmalıydı ama hiç hali yoktu. Zorla yataktan çıktı. Çekmeceyi açtı,  fuları alıp kokladı. Hala onun parfümü kokuyordu. Sonrasında makası alıp hırsla fuları kesmeye başladı..